Yönetmen Ülkü Sönmez İle Sinemaya Farklı Bir Bakış

Haberler

Yönetmen Ülkü Sönmez İle Sinemaya Farklı Bir Bakış
19.12.2022
Bu İçeriği Paylaş

Ülkü Sönmez uluslararası film festivallerinde başarı yolculuğuna devam ediyor, kendisiyle projeleri ve tüm bu süreçler hakkında konuştuk.

MUHABİR:  Perihan KOCASARI

gfgfdsasdfg

‘’Sığda’’ ile sinema hayatına atılan daha sonra Çanakkale’deki önemli değerlerimizden biri olan Troya Antik Kenti’ni farklı bir bakış açısıyla ele alan yönetmen Ülkü Sönmez, çektiği filmlerle ses getirmeye devam ediyor. Troya kazılarında çalışan Engin Cumalı’nın kısa filmi olan ‘Troya’dan Bir Kesit’ (A Section From Troy) 5 kıtada 35 ülkede toplamda 56 film festivalinde gösterime seçildi.  Sönmez’in yine Troya ve ören yerindeki hayatı ele aldığı ve önceki belgeselinin devamı niteliğinde olan ‘Günlerden Troya’ (One Fine Day in Troy) isimli belgesel filmi ise Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen Troya Kültür Yolu Festivali kapsamında Mahal’de gerçekleşen ‘’Kanatlı Sözler Katmanlar’’ sergisinde seyirci ile buluştu. Film festival yolculuğundayken, Sönmez hem belgesel film projelerine hem de farklı animasyon filmi çalışmalarına devam ediyor.

Tüm bu süreçler hakkında Yönetmen Ülkü Sönmez mikrofonumuza konuştu…

 

asdfghjklşh

‘’BURADA HERKES BEN’’

P.K: Bu coğrafyada başka yerleri anlatabilecekken neden Troya’yı ele aldınız?

Ü.S: Aslında özellikle Troya gibi bir durum yok. Ben Çanakkale taşrasında doğdum ve büyüdüm, 20 senem neredeyse burada geçti. Troya’yı veya Ören yerini duyup hadi çekeyim gibi bir durumum olmadı. Bu açıdan yabancı değildim, bunu başka bir yerde yapsaydım oradaki tarihi her ne kadar bilsem de çok uzun süre insanlarla vakit geçirmem ve ona göre bir hikâye oluşturmam gerekirdi. Çanakkale’deki insanlarla çok farklı olmadığımız için bu durumu daha iyi yansıtabildim.

‘’HEPİMİZ TROYA’DA BİR ŞEY TECRÜBE EDECEĞİZ VE TROYA’YI YAŞAYACAĞIZ ORTAK NOKTAMIZDI’’

P.K: Bir röportajınızda Troya Sanat Ekibi’nden bahsetmişsiniz. Şuan Troya Sanat Ekibi olarak ne gibi çalışmalar yürütüyorsunuz?

Ü.S: Troya Sanat Ekibi, Rüstem Aslan’ın katkıları ve Mahal Sanat ile birlikte üretim yapan sanatçıların bir araya gelmesini sağlamak amacıyla iki sene önce kuruldu. Seramikten, fotoğrafçılığa kadar birçok alanda çalışan kişilerden oluşuyor. Ben bu ekibin film tarafındayım. Bunun için toplandık, ilk etapta birlikte bir şeyler üretebiliriz dedik ama herkes bireysel de çalışabilir fikrine vardık. Çok farklı fikirler oluştu ve değişti ancak temel olan ortak noktamız vardı. ‘’Bir Kesit Troya’’ bunun ilk üretimiydi. İkinci filmim olan ‘’Günlerden Troya’’ ise Troya Sanat Ekibi’nin çalışmasının ikinci parçası oldu. Böylelikle iki iş çıkarmış olduk. Her ne kadar devam edemeyenler olsa da bir kemik ekibimiz mevcut ve çalışmalar devam ediyor.

‘’ONLAR SON TROYALILAR’’

P.K: Troya, Ören yeri ve o coğrafya çevresinde bir süre bulundunuz, çekimlerde sizi etkileyen bir durum oldu mu?

Ü.S: Hepsi başlı başına şaşırtıcı bir süreçti. İlk filmimden yola çıktığımda, hepimiz müzelere gidiyoruz ve ören yerlerini geziyoruz. Aslında yine de o arka planı göremiyoruz. Orada işin mutfağındaki insanlarla olmak şaşırtıcı ve etkileyici oluyor. Beni en çok şaşırtan Engin Cumalı oldu. Her an her yerden bir şey bulabileceğim biriydi ve orada başka çalışanlar da var. Bize orayı tanıtan arkeologlar ve bilim insanları olsa bile asıl konu o coğrafyanın insanları.

‘’BELGESEL ANİMASYON TADINDA DAHA GENİŞ BİR İÇERİK DÜŞÜNÜYORUM’’

P.K: Troya ve oradaki insanların hikayesini belgesel filmi olarak görmeye devam mı edeceğiz yoksa belgesel dışında da çalışmalarınız var mı?

Ü.S: İlk önce Troya’dan Bir Kesit filmimde Engin Bey ile başladım. Tek bir kişi üzerinden bu süreci anlattık daha sonra ikinci filmimde ören yerindeki diğer insanlarla daha da geniş kapsamlı anlatıma gittik. Üçüncü filmimde ise daha da geniş bir yerden anlatacağım gibi gözüküyor. Belki içerisine Troya’nın efsanesini de katıp bir bütüne varabilirim. Sadece belgesel de olmayacak. Lisansımı grafik tasarım, yüksek lisansımı televizyon ve sinema, doktoramı ise yine grafik tasarım üzerine yapmış biriyim. Şuan da İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Tasarımı Bölümü’nde Araştırma Görevlisi olarak çalışıyorum. Sinema benim için hep ayrı bir yerde ama hem grafik disiplinini kullanıp hem de sinema disiplinini kullanabileceğim ortak nokta animasyondur. Bunun için birkaç yıldır kendimi teknik alanda geliştirip sinemaya uyarlamaya çalıştım. Bunun sonucunda deneysel bir animasyon olan ‘’Escape’’ filmim ortaya çıktı. Animasyon ve belgeseli birleştirip, daha estetik hâle getirerek çalışmalarıma devam etmeyi düşünüyorum.

‘’KATILDIĞIM ÇOK FAZLA YEREL FESTİVAL YOK’’

P.K: Hem ulusal hem uluslararası alanda yer alıyorsunuz bu durumun size katkıları neler oluyor?

Ü.S: Uluslararası festivallere göre ulusal alanda daha az yer alıyorum. Özellikle Türkiye olsun ya da Avrupa olsun gibi bir ayrımım yok. Bu süreç aslında kendi kendine işliyor. Uluslararası festivaller dünyanın çok farklı yerlerinden başka içerikler de izleyebilmek açısından çok sevdiğim bir şey. Türkiye’den katılıyorum ama Afrika’nın taşrasından ya da başka yerlerin taşrasından gelen filmleri izleyebilmek çok faydalı oluyor. Türkiye’de de festivaller yapılıyor ama haklı olarak daha çok Türk filmlerine yer veriliyor.

‘’GÜNLERDEN TROYA FESTİVAL YOLCULUĞUNA DEVAM EDİYOR’’

P.K: Günlerden Troya ne zaman halkla buluşacak?

Ü.S: Genelde tüm filmlerde festival süreci ortalama bir yıldır. Bu süreçte film dolaşabileceği tüm festivalleri dolaşır, katılacağı bir başka etkinlik yoksa bir platform üzerinden seyirciyle paylaşılabilir. Günlerden Troya da büyük ihtimalle 2023’ün sonlarına doğru bir platformda paylaşılacaktır.

Bu Sayfa 807 Kez Görüntülendi