Dünyanın boğuştuğu sorun: Kuraklık
İklim değişikliği, dünyanın pek çok yerinde meydana gelen su kıtlığına ve kuraklığa neden oluyor. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ), öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Tatlı kuraklık hakkında ÇOMÜ Gazete’ye konuştu.
Kuraklık, iklim değişikliği nedeniyle oluşan doğal olaylardan biri olarak biliniyor. Su kıtlığı olarak da tanımlanabilen susuzluk sorunu, küresel anlamda pek çok ülkeyi ilgilendiren bir boyutta... Türkiye de kuraklık sorunu ile savaşan ülkelerden sadece biri…
Bu yıl kış aylarında yaşanan yağışların geçmiş yıllara oranla daha fazla olduğunu söylemek mümkün. Fakat Prof. Dr. Hasan Tatlı’ya göre, kuraklıkla mücadelenin en önemli yolu yağışların yıllık oran bazında artması… Türkiye genelinde kış ayları fazla yağışlı geçmiş olsa da yıl genelinde kurak aylar çok daha fazla. Bu sebeple yağışlar yıl bazında değerlendirildiğinde su miktarında bir artış değil aksine düşüş yaşanıyor. Gerekli dönemde yağışın olmaması kuraklığın en temel nedeni olarak gösterilebilir.
Tarımsal faaliyetler açısından da yağışlar oldukça önemli. Tarım alanı için 2 önemli dönem bulunuyor. Bunlardan ilki yetişme dönemi diğeri ise hasat dönemi. Bitkilerin yetişme dönemi olarak bilinen ekim ve nisan ayı arası, su yılı olarak adlandırılıyor. Bu dönemde bitkiler suya ihtiyaç duyuyor fakat yeterli yağış olmadığı için yağıştan kaynaklı kuraklık yaşanıyor. Prof. Dr. Tatlı ‘’3 aylık bir zaman diliminde yağması gereken yağışın yalnızca 15 gün gibi kısa bir sürede yaşanıyor olması da sağlıklı bir durum değil. Bu durum tarımsal faaliyetlere zarar veren yağıştan kaynaklı kuraklığı da beraberinde getiriyor.’’ ifadelerini vurguluyor.
Kuraklığın pek çok nedeni bulunuyor. Bunlardan biri de arz talep dengesi... Prof. Dr. Hasan Tatlı, ‘’Çanakkale nüfusu az olan bir şehir. Yıllık yağış miktarı az olsa da kuraklık hissedilmiyor. Fakat aynı durum İstanbul için büyük bir su kıtlığına neden oluyor. Çünkü su miktarından fazla bir talep söz konusu… Bu sebeple her kentin farklı bir uyum politikası benimsemesi gerekiyor.’’ sözlerini ifade ediyor.
Bireysel olarak kuraklıkla mücadele için neler yapabiliriz?
İklim değişikliği küresel bir sorun. Bu sebeple insanlar su kullanımını azaltmaya, geri dönüşümlü çöplerini ayrıştırmaya, yeteri kadar giysi tüketerek karbon emisyonunun azalmasına yardımcı olmaya çalışıyor. Fakat iklim krizi ile mücadele etme kişisel bir sorundan çok daha fazlası… Bu konu hakkında Prof. Dr. Hasan Tatlı: ‘’İklim değişikliği ve kuraklık büyük ölçekli bir küresel sorun olarak ele alınıyor. Bu sebeple kişilerin omuzlarına yüklenen bir sorumluluk olması gerektiğini düşünmüyorum. Çünkü benim gözümde, bu problemi yalnızca bireylere bırakmak, sorumluluklardan kaçmakla eş değerdir. Fakat üretilen kıyafetler bir karbon emisyon sonucunda üretiliyor. Bu sebeple bilinçlenmek adına daha az kıyafet satın alabilirsiniz.’’
Kuraklığın küresel bir sorun olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tatlı; ‘’Kuraklık bireylerin veya ulusların çözebileceği bir sorun değil. Çünkü bu durum dünyanın tamamını ilgilendiriyor. Bu sebeple tüm dünyanın iklim krizine odaklanması gerekiyor.’’ dedi.
Haber: Yasemin ÇAKAR/ Fotoğraf: Dilan CAN
